Matrix çağında Numara'lı albüm

 

Matrix çağında Numara'lı albüm
Yani, sizce de Bulutsuzluk Özlemi'nin bir Sosyal Demokrat Parti havası yok mu?
 

Bulutsuzluk Özlemi'nin yeni albümü "Numara", müziğin, mesaj ve yorumdan daha ön plana çıktığı bir albüm

 

18/02/2002

ARZU ÇAĞLAN
Sarhoş bir kadının başına gelebilecek tehlike çoktur. En fecisi ise, ayakta durarak hijyenik bir açıda çişini yapmaya çalışırken, durumda bir fark olduğunu hissettiği an başlar. Eğer klozet kapağının kapalı olduğunu göremeyecek kadar sarhoş ise durum vahimdir. Bu ortada bir şapşallık meteforu olduğunu gösterir. Öte yandan
"Çılgın bir gece idi" deme şansını da doğurur. Peki sıradan insanların çılgınlığı bundan ibaretken, bir rock grubuna üye olmak T.C'de nasıl bir şeydir, gittik sorduk. Yeni albümleri Numara'yı bahane ederek.
 

Acil Demokrasi'ye saygı
Bulutsuzluk Özlemi gibi tavırlı bir grubun beyni, aklı başında adam Nejat Yavaşoğulları ile konuşmaya giderken endişeliydim. Karanlık bir gecede ıssız bir hanın asansöründe ben ve güvenlikçi çocuk -11 Eylül'den sonra gelen ek önlemler paketi- yalnızdık. Ya şimdi seni bıçaklarsam dedim aniden, "Ama bıçaklamazsın ki" dedi şaşkınca. Ah ha ha diyerek kapıyı çaldım. Bünyesinde rockerların çay içtiği salonda Nejat bey, boynunda mor atkısı, yeşil gömleği, yakasında uçaklı rozeti ile beni bekliyordu. Aslında, sizin grupieniz var mı, otel odalarında seks partileri yapar mısınız, yoksa En Zayıf Halka'yı mı izlersiniz diye soracaktım olmadı, yerine o gazeteci hasretiyle sordum, Ah neredeydiniz bunca zaman: "Son albümümüz 98'de çıktı. Üç yıl ara verdik, bu arada çeşitli konserler verdik. Fakat, bizi etkileyen önemli olay, grupta eleman değişikliği oldu. Uzun yıllar bizde çalan gitaristimiz Akın Eldes, değişti. Albümde Süleyman Bağcı isimli bir Ankaralı gitarist bize eşlik etti. Fakat daha sonra biz Serdar Öztop'la yolumuza devam etmeye karar verdik. Konserlerimizin muhteşem geçeceğini de söyleyebilirim" diyor.
Şimdi Nejat bey, öyle sempatisinden yanaklarından çimdiklenecek bir adam değil, fakat Acil Demokrasi dediği için ona saygı duymak lazım. Ancak, şu loş odada aklıma düşen şeyi bir türlü kovamıyorum. Yani, sizce de Bulutsuzluk Özlemi'nin bir Sosyal Demokrat Parti havası yok mu? Çünkü ortak yönleri çok, 1-Doğru ve iyi şeyler söylemelerine rağmen nedense pek kaale alınmıyorlar, 2-Kimse onları en seksi erkek seçmiyor, 3-Hayatın tadını çıkaramaz, işkembe çorbasını bile sarmısaksız içer bir halleri var, 4- Liderlerini hiç değiştirmiyorlar, 5- Kitleleri her şey ilk günkü gibi kalsın istiyor. Evet bu işte, Nejat bey, Bülent Ecevit'in bir başka formu, farklı şekillerde bize gözüken aynı inatçı ve özel ruh. Baktım, o ayakkabılarını giymişti ama. Sayın Başbakanımızın çorapları ile bir toplantıyı terk ettiği dedikodusuna da sakın gülmeyin, Peter Sellers da Pembe Panter'de cinayetleri böyle çözer.
Şili ve Arjantin edebiyatından seçkin örnekler okuyan kadın ve erkeklerden oluşan B.Ö kitlesi şu günlerde boğalar gibi kızgın. Nedeni, grubun ilk defa daha popüler bir sound kullanmayı akıl etmiş olması. Cızırtısız, iyi bir mix, kuvvetli bir sound bu. Nejat bey o gevrek sesi ile "Grubu eskiden beri takip edenler, dinleyince şaşırmış. Çok az kısmı ben albümü beğenmedim dedi. Bizim eğitimli, daha müzik dinleyen, dünya gündemini yakından takip eden, gitar meraklısı tiplerimiz var. Heavy Metal dinleyen bir takım da var. Mesela bir önceki albüm daha sert olmalı daha çok gitar sesleri falan istediler" derken sesinde sanki hâlâ bir kararsızlık var, iyi mi yaptık kötü mü yaptık şeklinde.
Albümün adı Numara. Malumunuz Matrix çağında hepimizin bir sürü numarası var, üstelik kapakta grup üyeleri minik barkod adamları olmuşlar ki, sıkı fikir. Ona sizin numaranız ne diye soruyorum, "Sana numara verdiler mi? diye bir şarkımız var. Günümüzde kapitalist bir baskının insanları tüketim aracı gibi görmesi ve o insanların bu koşuşturmadan nasıl bunun dışına çıkacağını bilememesi rahatsız ediyor beni. Hepimiz kredi kartı kullanıyoruz, borçlanıyoruz, ödedikçe bitmiyor. Bu da günümüzün teması olarak bu albümde öne çıktı" derken haklı. Tabii burada sıkı bir çelişki söz konusu. Bay ve bayan tüketen sen nerdesin ara beni cepten diye devam eden bu şarkı da tüketim eleştiriliyor. Ancak, başta fularlı ekonomist
Hıncal Uluç herkes ekonomimizi tüketimsizliğin batırdığını söylüyor. Peki, tüketime bu kadar karşı iseler, neden yeni kaset ve CDlerin üstüne -kliplerimiz ilk kez Kral TV'de stickerları yapıştırılmış. Çünkü yeni şirketleri ile Kral TV arasında bir ticari anlaşma var. Bir de bu Numara şarkınız tam U2 tadında, Dublin'de mi yaptınız mı bunu diyerek kikirdedim ama o pek gülmedi.
Numara, içinde Metro, Kaybolan Şehir, Aşk Çok Para Yok adlı şarkılar bir araya gelince çok kentli bir albüm. Bir de, yeni gelen müzisyenlerin ve coproducer Erdal Kızılçay'ın
ki (Türkiye'ye küstü gitti, bu ülkede aradığını bulamadığı için) katkılarıyla müziğin, mesaj ve yorumdan daha ön plana çıktığı bir albüm. Numara, Yağmur ve sazcaz havasıyla Ankara Sokaklarında en iyi şarkılar.
Bulutsuzluk Özlemi/Numara/Universal Müzik