1- NUMARA
2- AŞK ÇOK PARA YOK
3- HASRET
4-
ANKARA SOKAKLARI
5- KAYBOLAN ŞEHİR
6- HAYAT NAKIŞINDA
7- ÇOK ZOR
8- METRO
9- MABET
10- PAMFİLYA'DA
11- YAĞMUR
12- HAFIZA
Tüm parçaların söz ve müziği Nejat
Yavaşoğulları'na aittir
NUMARA
Hem bay
Hem bayan
Hem ana
Hem baba
Hem ana hem baba
Hem ana baba
Sana numara verdiler mi?
Hem sen
Hem ben
Hem sen hem ben
Biz siz onlar
Tüketen bay
Bayan tüketen
Çoluk çocuk
Cünyor tüketen
Sana numara verdiler mi?
Ah yandık mahvolduk
Yandık mahvolduk
Perişan olduk
Biz de istenilen bi şekilde
Güle oynaya tüketebilir miyiz?
Acep bu işi becerebilir miyiz?
Yüzümüze gözümüze bulaşır mı?
Ben de isterem mi desem?
Yoksa önünden transit mi geçsem
Sorma bana bonusların akibetini
Helalleşsek de mi globalleşsek?
Kupon da mı kessem, yarışmaya mı girsem?
Kalmadı bizde sermaye
Sen nerdesin ara beni cepten
Yap bana masaj, taciz et.
Hem bay, hem bayan
Hem bay, hem bayan
Sayın bayım numaranı alayım
Sayın bayan haydi neydi numaran?
Sana numara verdiler mi?
AŞK ÇOK PARA YOK
Gece gündüz
Manyak gibi çalışırken
Bu yüzden ilişkilerimiz
Sarsılırken
Dışımızdakiler bizi limon gibi sıkarken
Sen varsın
Sen varsın
Sen varsın yanımda
Tüm gece ay
Lambamız
Kumlar altımızda
Yatağımız
Çok uğraştık
Çok yorulduk
Bizde aşk çok
Para yoktu.
Bulana kadar
Diyojen gibi dolanırken
Bir kırçiçeğine
Hayran olup bakarken
Küçük şeylere anlam bulmaya çalışırken
Sen varsın
Sen varsın
Sen varsın yanımda
Tüm gece ay lambamız
Kumlar altımızda yatağımız
Çok uğraştık çok yorulduk
Bizde aşk çok
Para yoktu
Gün gelir
Bazı şeyleri unutamazasın
Gün gelir
Bazı şeylere gülersin
Bizde aşk çok
Para yok
HASRET
Uyku girmedi gözüme
Yine dün gece
Seni düşündüm
Ay ışığı
Sardı kenti bütün gece
Üşüdüm
Seni düşündüm
Al götür beni
Sar ısıt beni
Yağmurunda ıslandığımız
Yollarında yürüdüğümüz
Deniz kokan kente
Ben burda
Sen orda
Hasret bitmez
Büyür sevda
ANKARA SOKAKLARI
Yürüyordum
Yürüyordum ay ışığında
Adım seslerim
Boş sokaklarda
Yankılanırken gece ayazında
Sen yokken anlamsız
Gideceğim yer
Sadece gölgem
Beni takip eder
Ankara sokaklarında
Yürüyordum
Yürüyordum ay ışığında
Beynimde düşünceler
Belki bir ezgi
Yarım kalır
Şarkı bitmez bazen
Unutmadım
Zaten unutmam ki
Çünkü hayat
Hafife alınamaz ki
Ankara sokaklarında
KAYBOLAN ŞEHİR
Doğduğum şehir,
Kaybolan şehir.
Dolaştım gün batarken
Eski mahallelerde
Yalnız ve yorgun
Taş yapılar arasında
Vakur ve boştular
Sahipleri yoktu
Seni aradım
Sen de yoktun
Aklıma esti
Boyadım gönlümce
Onlara yeniden
Hayat verdim
Çocuk sesleriyle
Doldu sokaklar
seni aradım
Doğduğum şehir
Kaybolan şehir
Kaybolan şehir
HAYAT NAKIŞINDA
Herkesin var bir dünyası
Herkes ayrı bir dünya
Aynı yerden başlamamış
Aynı yerde sürmemiş
Aynı şeylere üzülmemiş
Aynı şeylere sevinmemişsin
Belki dağlar arasında
Belki deniz kıyısındasın
Hayatın akışında
Hayatın nakışında
Düşler gelecek bahar
Hayatın nakışında
Of of
ÇOK ZOR
Görmek isterken
Hava dumanlı
Duymak isterken
Gürültüye rağmen
Kolay mı?
Gitmek isterken
Ayakları bağlı
Uçmak isterken
Kanadı kırık
Kolay mı?
Hele bir de
Gülüşen sevgililerden
Nefret edenler varken
Hele bir de
Varolan güzellikleri
Görmeyenler varken
Çok zor
Almak isterken
Eli kolu bağlı
Vermek isterken
Olmayınca
Kolay mı?
Aklı ilerde
Gövdesi bağlı
Gönlü ilerde
Kendi çemberde
Kolay mı?
Hele bir de
Kitapları, filmleri
Yakan adamlar varken
Hele bir de
Kendinden olmayanları
Yakan adamlar varken
Çok zor
Başka bir dünya
Böylesi değil
Benim istediğim
Başka bir dünya
Böylesi değil
Benim istediğim
METRO
Rastlamıştım sana
Metro çıkışında
Gülüverdin bana
Kalabalık arasında
Ben inerken aşağı
Sen çıkıyordun oysa
Ah...
Kalabalıklar
Seni benden saklar
Zaman akıp giderken
Çizgiler çizer
Bazen teğet geçen
Bazen kesişen
Hayat seni düşündürür
Alıştıramaz kendine
Ah...
Kalabalıklar
Seni benden saklar...
MABET
Beni buldu
Güzel buldu
Mabedini bana açtı
Mey sundu
Gitar çaldı
Göze alırnca herşeyi
Hız yaptım
Yaşarken
Hem canlı
Hem heyecanlı
Seninle olmak isterim
Elim mahkum
Sana varmak isterim
Elim mahkum
Yollar uzun
Elim mahkum
Sorular anlamsız
Çoğu zaman
İnsan algılayabildiği kadarını
Yaşar
Ve algılar çoğaltır güzelliği
Beni buldu
Güzel buldu
Mabedini bana açtı
Mey sundu
Gitar çaldı
PAMFİLYA'DA
Palmiye
Ve selviler arasındaydım
Akdeniz
Eski bir evin penceresinde
Çivit mavisiydi
Ve
Müthiş dağlar görüyordum
Çok fırtınalıydı gece
Yumuşacık elleri vardı
Sımsıcak nefesleri vardı
Ben bu yüzden buralardaydım
Pamfilya'daydım
Sedir ağacı
Buram buram kokuyordu
Biraz serin
Eski bir evin
Kireç badanalı
Tahta odasındaydım
Dışarıda bir guguk kuşu
Hiç susmuyordu
Çok fırtınalıydı gece
Uçsuz bucaksız gözleri vardı
Sımsıcak nefesleri vardı
Ben bu yüzden buralardaydım
Pamfilya'daydım
YAĞMUR
Yağmur yağıyor yine
Hüzün çöküyor üstüme
Hayalin
Hep yanıbaşımda olsa bile
Eksilmişim yine
Kimbilir
Şimdi nerelerdesin
Belki bir küçük odada
Mum ışığında yalnızsın
Ah ah...
Dünya dönüyor yine
Dönüp de
Geliyor üstüme
Yine sabah oluyor
Gün ağarıyor
Dinmemişiz yine
Neler oluyor bak
Dünyada hala
Kimsenin sesi çıkmıyor
İstem dışı yaşamak
Kolay olmuyor
Tükenmemişiz yine
Kimbilir şimdi
Nerelerdesin
Belki Bergama'dasın
Aklın Seattle'da
Ah ah...
HAFIZA
Hafızalar zayıflamış
Yaşananlar unutulmuştu
Kriz her zaman
Kapıda denmiş
Fakat her nedense
Karlar yükselmiş
Sonra şiman biri çıkıp
Ben zenginleri severim
Demişti
Boyalı ucuz
Gastelere bakıp
Yarışmalar
Turnikelere kanıp
Gece aç yatıp
Tok kalkılamaz ki
Ne yapmalı
Nasıl yapmalı
Günler gelip geçerken
Bir türlü algılanamadı
Oysa
Üretenlerin
Ellerinde yükselir dünya
Tek başına olmadıkça
Tek başına olmadıkça